The Imitation Game

mm
122 Görüntüleme
7 Dk Okuma Süresi

Bilgisayarın öncüsü olarak kabul edilen Alan Turing’in yaşamından kesitleri ve Enigma makinesinin şifresini kırma serüvenini anlatan bu film Andrew Hodges’in “Alan Turing : Enigma” kitabından uyarlanmıştır. Senaryosu Graham Moore tarafından yazılmış, Norveç’li yönetmen Morten Tyldum tarafından yönetilmiştir. Yönetmeni bu filmden önce tanımıyordum ama gerçekten çok başarılı.

Film, matematik profesörü ve kriptanalist Alan Turing’in 1950’de yayımladığı “Computing Machinery and Intelligence” başlıklı makalesinde “Makineler düşünebilir mi?” sorusunu yanıtlamak için önerdiği oyunun adından alıntı yaparak “Taklit Oyunu” (The Imitation Game) ismiyle yayınlanıyor.

Oyun çoğumuzun bildiği Turing Testi aslında. Kısaca anımsamak gerekirse; Turing testinin amacı, bir makinenin düşünebildiğini söyleyebilmenin mantıksal olarak mümkün olup olmadığıdır. Turing testine göre makine, gönüllü bir insanla birlikte, sorgulayıcının görüş alanının dışında bir yere saklanır. Sorgulayıcı yalnız soru sormak suretiyle hangisinin insan hangisinin bilgisayar olduğunu saptamaya çalışır.(Wikipedia) Testin başarı kriterine göre bilgisayar, 5 dakikalık bir sohbette jürinin yüzde 30’u tarafından ‘insan’ onayı alırsa, testi geçmiş sayılıyor.Testi geçmek, bilgisayarın insan gibi düşünebildiğini ortaya koyuyor. Yapay zeka teknolojilerinin bu kadar gelişkin olduğu dönemde bile Turing testi, 2013 yılına kadar geçilememiş. 13 yaşında bir erkek çocuğunu simule eden Ogene Goostman yazılımının %33 jüri onayı alarak bu testi ilk kez geçtiği raporlanmış.

Film ABD yapımı olarak gözükse de özünde İngiliz Kraliyetinin tam 50 yıl sonra ancak 2013 yılında Alan Turing’e itibarının iade edildiği bir günah çıkarma sürecinin parçası olduğunu ortaya koymuştur. Filmde eşcinselliği çok vurgulanmamış olsa da Turing’in eşcinsel olması nedeniyle sorgulanıp bir çeşit kimyasal hadım işlemine tabi tutulduğu, bu işlemin sonucunda bilişsel yapısında bozulma olduğu ve bu durumun onu intihara sürüklediği düşünülmektedir.

Film tam bir biyografi olmaması nedeniyle eleştirilmiş olsa da LGBT Sivil Haklar Savunuculuğu Organizasyonu, Turing’in mirasını daha geniş bir kitleye ulaştırdığı için filmi onurlandırmıştır.

Tarihsel diğer bir gerçek de Turing’in Christopher adını verdiği ve Almanların meşhur şifreleme ve şifre çözme makinası Enigma’nın şifresini kıran cihazın prototipini daha önce Polonyalılar tarafından yapılan bir çalışmadan aldığıdır. Bu konu filmde sadece bir cümle olarak öylesine geçmiş gibi yer almaktadır. Şifre çözümlemesinde bu cihaz çok büyük öneme sahip olmakla birlikte diğer faktörler olan operatör hataları prosedür açıkları ve nadir olarak ele geçen kod kitapları sayesinde çözümlemenin kolaylaştığı söylenebilir. Teknoloji ne kadar gelişse de bu hataları hala sıklıkla duyuyor olmamız ne kadar ilginç değil mi?

Enigma şifresinin çözülmesinin ve Almanların şifrenin kırıldığını anlamaması için yapılan stratejik yaklaşımların savaşı 2 yıl civarında kısalttığı söylenmektedir. Bu noktada stratejinin oluşmasında Turing’in büyük katkısını da göz ardı etmemek gerekiyor.

Filmde Benedict Cumberbatch, Turing rolünde. Onu BBC yapımı Sherlock dizindeki Sherlock Holmes rolüyle anımsayacaksınız. Muhteşem bir performans sergilediği diziden sonra bu filmde de harika bir iş çıkarmış. Belki de zeki, asosyal ama sorun çözmede çok başarılı kişileri canlandırmak ona iyi geliyor.

Keira Knightley (Joan Clarke) , Matthew Goode (Hugh Alexander) , Rory Kinnear (Dedektif Robert Nock), Charles Dance(Komutan Denniston), Mark Strong (Stewart Menzies), yardımcı rollerde yer alıyor.

Film 87. Akademi Ödülleri’nde sekiz dalda aday gösterildi. En İyi Uyarlama Senaryo dalında ödül, 72. Altın Küre Ödülleri’nde beş adaylık ve 21. Screen Actors Guild Ödülleri’nde üç adaylık kazandı. Ayrıca dokuz BAFTA adaylığı aldı ve 39. Toronto Uluslararası Film Festivali’nde Halkın Seçimi Ödülü’nü kazandı.

Film IMDB’de 8, Rotten Tomatoes’da %91 izleyici ratingi, %89 tomameter değeriyle çok beğenilmiş filmler listesinde yerine almıştır.

Film temel olarak 20’li yaşlardaki dahi Turing’in şifreyi kırma sürecini merkez olarak alsa da geri dönüşlerle okul yılları ve o yaşlardaki Turing de anlatılmaktadır. Filmin ilerleyen bölümlerinde yaşamının son dönemini de izliyoruz.

Filmin başında Alan Turing 27 yaşındadır ve 2. Dünya Savaşı patlak vermiştir. Almanlar büyük bir başarıyla her yeri yakıp yıkarak ülkeleri işgal etmeye başlamıştır. Savaşın yönü Almanların haberleşmelerindeki şifrenin çözülmesiyle değişecektir. Ancak Enigma adı verilen aletin şifreleri her gece yarısı değiştirilmekte ve çözülememektedir. Bu nedenle Kraliyet ülkenin en iyi kriptograflarını toplayarak şifrenin çözülmesini sağlamaya çalışmaktadır.

Bu arayış için verilen ilana Turing de başvurmuştur. Almanca bilmediği için şifre çözmede işe yaramayacağı düşünülerek reddedilecekken zekasıyla işi almayı başarmıştır. Turing bu konuda oluşturulmuş bir ekibin parçası olacaktır, ama o ekip çalışmasına yatkın değildir. Tek başına çalışmak ister, tüm hayali Chirstopher adını verdiği şifre kırıcı makineyi doğru ve hızlı bir biçimde çalıştırmaktır.

Bu arada savaş Almanya lehine ilerlemeye devam etmektedir. Kriptograflar her gece değişen şifreler için 160 trilyon olası Enigma ayarı olduğundan söz etmektedir. Herkes şifrenin insan eliyle çözülmesinin mümkün olmadığının farkındadır.

Ekibi büyütmek için karmaşık çapraz bulmacaları çözen bir aday grubunun içinden seçim yapılır. Turing’e göre çapraz bulmacayı çözmek için var olan bakış açısı şifre çözmekte de işe yarayacaktır. Başvuranların arasında sadece bir kadın vardır ve başta onun sekreterlik başvurusu için geldiği sanılır. Bir kadının şifre çözebileceği o kadar inanılmazdır ki onlar için…

Sınavı büyük başarıyla tamamlayan Joan da ekibe katılır.

Ekip oluşmuştur ama Turing bir nevi ayrık otudur grupta, diğerleri şifreyi elle kırmaya çalışırken Turing Chistopher’ı yapmaya çalışmaktadır ve bu iş için Kraliyet ciddi bir para yardımı yapmıştır.

Joan ile Turing birbirlerine çok yakınlaşırlar, Joan’ın zekası onu çok etkilemiştir. Joan eğer iş arkadaşlarıyla olumlu ilişkiler kurmazsa ona asla yardım etmeyeceklerini düşünür ve bir anlamda onun sosyalleşmesini sağlayan güç olur.

Buraya kadar okuduysanız ve Turing, Christopher, Enigma ve şifrenin kırılmasının savaşın seyrini nasıl değiştirdiğini, yazının başında söz ettiğim gerçekliklerin filme nasıl yansıdığını merak ediyorsanız, başarılı bir oyunculuk ve iyi bir film görmek istiyorsunuz devamı filmin kendisinde… 🙂

Filmi sosyal medya platformlarında bulabilirsiniz.

İyi seyirler.

Bu Makaleyi Paylaşın