2018 yılında ilki düzenlenen ve bir gelenek haline gelen Bilgisayar Mühendisleri Kurultayı’nın (BMK) beşincisi Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü işbirliği ile 11 – 12 Ekim tarihlerinde ODTÜ Kültür Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
İki gün süren etkinlikte geçmiş yıllardan farklı olarak iki ayrı salonda paralel oturumlar düzenlendi. Akademiden ve BMO’dan çok sayıda konuşmacının yer aldığı izlencede (program) ağırlık elbette son yılların önemli teknolojik gelişmelerine sahne olan yapay zekanındı. Yapay zekanın eğitim, yazılım geliştirme, siber güvenlik, sağlık ve sanat alanlarındaki etkileri olduğu kadar ekonomi-politik ve etik boyutları da tartışıldı. Bunların dışında mesleki denetim ve öğrencilerin staj sorunu da kurultayda ele alındı.
Açılış günü Doç. Dr. Aziz Zambak ve ikinci gün Prof. Dr. Cem Bozşahin’in sunuşları hem tarihsel ve felsefi derinliği hem de değerlendirme ve çıkarımlarıyla akıllarda yer etti.
Bir bütün olarak bakıldığında izlencenin Düzenleme Kurulu tarafından özenle hazırlandığını, her bir oturumun güncele dair sunduğu cevaplar ve yeni sorular üreten yanıyla izleyicileri de tartışmaya davet ettiğini söyleyebiliriz. Öyle ki soru cevap kısımlarında bir çok el kalktı, nokta atışı sorularla tartışma derinleştirildi.
Elbette çay molası ve öğle aralarına taşan bu tartışmalar, gittikçe yaygınlaşan uzaktan/çevrimiçi etkinliklerle karşılaştırıldığında yüzyüze etkinliklerin değerini bir kez daha hatırlattı. Evden çalışma, uzaktan eğitim ve webinar benzeri uygulamaların bizi iyice ekran başında pasif bir konuma ittiği günümüzde aynı havayı soluduğumuz insanlarla bir ortak tartışmanın parçası, hayatın aktif katılımcısı olmak neredeyse unuttuğumuz bir durum. Biraz da bunun sonucuydu BMK’de buluşan herkeste benzer bir ilgi ve heyecanın olması.
İşin bir başka boyutu, tabii özenle hazırlanmış izlencenin de etkisiyle, bir konuyu bütünlüklü olarak pek çok açıdan ele almaktı. İnternet üzerinden izlenen videolar ve katıldığımız eğitimler, bize tek bir boyut sunarken burada farklı konuşmacıların bakış açıları, katılımcılardan gelen soru ve eleştiriler, bir oturumda dile getirilen bir bilginin diğer oturumda bir başka konuşmacı tarafından tamamlanması zenginleştirici bir etki yarattı. O nedenle tek başına tüketilen parçalı bilginin yerine gerçek anlam ve kavrayışın biraz da ortak tartışma ve paylaşımın ürünü olduğunu söylemeliyiz.
Paylaşım demişken; katılımcıların fikir ve değerlendirmelerini paylaştıkları bir açık oturum da düzenlendi Kurultay’da. “Değişen Teknoloji, Değişmeyen Sorunlarımız” başlığıyla düzenlenen oturumda 17 katılımcı kürsü kullandı. Yeni mezunlardan, bilgisayar mühendisliğinin Türkiye’deki ilk mezunlarına kadar farklı bir yelpazede söz alan konuşmacılar ülkeye ve mesleğe dair gözlem ve yorumlarını farklı açılardan dile getirdi.
Bir bütün olarak etkinliğe bakıldığında kamu kurumlarından katılımın yetersiz olduğu veya tartışma için daha fazla alan açılması gerektiği söylenebilir. Genel hava ise yapay zekanın pek çok alanda çok ciddi bir etki yarattığı, herkesin bu konuda geleceğe dair az ya da çok endişeli olduğu yönündeydi. Konuşmacıların çoğu insanlık adına bir şeyler yapılmazsa bugünkü büyük teknoloji devlerinin elinde bizi pek de iyi bir gelecek beklemediği noktasında birleşiyordu.
Açık oturumda son sözü alan Hacettepe Bilgisayar Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi Kaan’ın sözleri kendi kuşağının hislerine tercüman oluyordu: “Korkuyorum. Ama umutsuz değilim.”
Bir araya gelmek, birbirimizin sesini aracısız duymak, beraber düşünmek ve beraber tartışmak sanırım katılan herkese çok iyi geldi. Daha fazla bir araya gelebilmek dileğiyle, BMK’nin düzenlenmesinde emeği geçen herkese bir kez daha teşekkürler.
Kaçıranlar için oturum videoları çok yakında BMO Youtube kanalında yer alacak ama salondaki atmosferi aktaracak bir teknoloji henüz icat edilmedi…