Yönetmen: Nigel Cole
Oyuncular: Rosamund Pike, Bob Hoskins, Miranda Richardson, Sally Hawkins, Daniel Mays, Richard Schiff, Matt King, Angus Barnett, Robbie Kay, Birgitta Bernhard, Joseph Mawle, Karen Seacombe, Mitchell Mullen, Phil Cornwell, Roger Lloyd-pack, Sian Scott, Stephanie Carswell, Thomas Arnold
Kadının Fendi Londra’da 1968 yılında 50 bine yakın işçi istihdam eden Ford Fabrikası’ndaki kadın işçilerin “Eşit işe, eşit ücret” talepleriyle başlattıkları direnişi ve zaferi anlatan bir filmdir.
Kadın işçiler otomobil koltukları için kılıf dikmektedirler ve izbe bir mekanda çalışmaktadırlar. “Makineciler” olarak adlandırılan kadın işçiler vasızsız işçi muamelesi görmekte ve daha düşük ücret almaktadırlar.
Sendika temsilcisi olan Albert Passingham’ın kadın işçilere cesaret vermesi ile mücadele başlar. Kadınlar kendilerine yeni bir sözcü seçerler ve sözcünün tüm taleplerini “sendika patronları” ile birlikte yöneticiler ile görüşmeye gitmesi kararlaştırılır. Sözcü olarak seçilen Rita evli , iki çocuk annesi , politik bilinci olmayan –diğer tüm kadın işçiler gibi- bir kadındır. Rita verilen mücadelenin önde gelen kahramanlarından olur ve bize tüm doğallıyla yaşanılanları resmeder.
Sendika bürokrasisinin kirli yüzü olan Monty Taylor’ın tüm engelleme girişimlerine karşı Rita sınıfın bir parçası olduğu gerçeğiyle hareket eder ve doğru bildiği yoldan vazgeçmeyerek fabrika yöneticilerine söylenmesi gereken tüm gerçekleri söyler. Artık ok yaydan çıkmıştır. Kadınlar verdikleri mücadelenin haklılığına inanarak çıktıkları yoldan vazgeçmeyecek, direniş büyüyerek tüm ülkeyi saracaktır.
İlk başta fazla mesaileri boykot eden kadın işçiler daha sonra eylemlerini iş bırakmaya dönüştürürler. Evdeki eşleri , işteki çalışma arkadaşları , patronları ve siyasetçiler tarafından ciddiye alınmayan kadınlar üretimden gelen güçlerini kullanarak mücadeleyi bir çığ gibi büyütürler.
Film bize 1968 İngiliz işçi sınıfının şanlı direnişinden bir kesit sunmakla kalmaz aynı zamanda kadın karakterlerin direnişle birlikte hayatlarında yaşadıkları dönüşümü de resmetmektedir. Artık eski kadınlar yoktur. Mücadele eden, inat eden, hayatı bölüşmek isteyen ve bunun için bedel verebilecek kadınlar vardır. Çalışmalarına rağmen ailedeki tüm sorumlulukların kadınlar üzerinde olması kabul edilmiş bir durum olmasına rağmen direnişle birlikte artık erkekler de bu işleri devralmak zorunda kalmışlardır.
Film bir zaferle sonuçlanır. Tarihte verilen diğer mücadeleler gibi gücün aslında nereden geldiğini tekrar resmeder bize.
Son Söz Yerine:
Tarihin günümüze ışık tuttuğunu bilerek yaşanan karanlık günleri aydınlık zamanlara çevirmek bizim elimizde. Umudumuzla, inancımızla… Tıpkı filmde olduğu gibi mücadeleyi yükseltme zamanıdır.