Çalışma Yaşamı

Norveç’te Çalışma Koşulları

norway

Norveç işçi hakları, sendikalaşma, sosyal haklar gibi konularda işçiler lehine en iyi konumda olan ülkelerden biri. Sendikalaşma oranı her alanda, beyaz yakalılar da dahil olmak üzere oldukça yüksek. IT calışanlarının üye olabileceği iki sendika var, Tekna ve NITO. Bu iki sendika da teknik ve mühendislik eğitimi almış çalışanlar için. Ancak Tekna yüksek lisans yapmış olma şartı ararken, NITO’da lisans derecesine sahip olmak olmak yeterli. Sendikaların ücret görüşmeleri, işçilere hukuk desteği, iş anlaşmazlıklarında yardımcı olmak gibi hak ve sorumlulukları var. Teknik konularda kurslar düzenleme, öğrencilere yönelik çalışmalar, sosyal etkinlikler de sendikaların çalışma alanlarından bazıları. Ayrıca öğrenci üyelerine ev alırken kredi çekmede kolaylık sağlama gibi avantajları da var.

Norveç sosyal eşitsizliğin en az oranda olduğu ülkelerden biri. Sosyal demokrasi oldukça yerleşmiş olsa da sistem hala kapitalizm.  Zenginle yoksul arasında gelir farkı var. Ancak bu Türkiye’deki gibi uçurum boyutunda bir fark değil. Herkes barınma, beslenme, ulaşım gibi temel yaşam ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Karşılayamayanlara da devlet sosyal destek sağlıyor.  Bunun çalışma hayatına etkileri de doğal olarak olumlu. Daha yatay bir hiyerarşi var. Proje lideri, yazılım mimarı, programcı aynı  düzeyde. Meslek tanımları üzerinden sosyal sınıflaşma yok diyebilirim. Bunun eşitlik ve işçi dayanışması anlamında çok önemli  olduğunu söyleyebiliriz.

Kadınlar için çalışma hayatında pozitif ayrımcılık var. Yönetici pozisyonları için özel ve devlet sektöründe %40 kota var. Bu kadınların çalışma hayatında daha fazla sorumluluk alması için oldukca olumlu bir düzenleme. Kadın çalışanlar için sosyal haklar çok iyi düzenlenmiş. Doğumdan sonraki 6 hafta anneler, 2 hafta da babalar için doğum izni hakkı var. Buna ek olarak annelik izni ve  babalık izni hakları sağlanmış durumda. Buna «foreldrepermisjon» yani ebeveyn izni deniyor ve bunda babalar için kota söz konusu. Yani bu iznin en az 12 haftasının babalar tarafından kullanılması gerekiyor. Bunun nedeni çocuk bakımında babanın da sorumluluk almasını sağlamak. Bu kadın – erkek eşitliğine de yansıyor, sokaklarda çocuk arabasıyla gezen erkekler kadınlardan çok daha fazla. Annelik izni isteğe göre anne ve baba arasında paylaştırılıyor. Ayrıca ebeveynler bu süreyi maaş ve izin süresiyle ters orantılı olarak kullanabiliyor. Yani %80 maaşla 1 yıl olan bu izin, %100 maaşla 9 ay oluyor. Çocuklar için yuva hakkı da çalışanlar için önemli bir düzenleme.

Norveç; genel olarak sosyal haklar bakımından önemli kazanımlar elde etmiş. Yakın zamandaki seçimlerden sonra, sağ-ırkçı parti iktidarıyla bu haklarda ne kadar değişiklik olur bilemiyorum. Yeni sağ iktidarın sağlık, eğitim gibi alanları özelleştireceği kesin. Avrupa’daki sağ yükselişten Norveç’in de olumsuz bir şekilde etkilenmesi kaçınılmaz gözüküyor.

Sosyal haklar, kadın hakları gibi konularda çok gelişmiş olmasına rağmen burada da sorunlar yok değil. Göçmen  işçilere karşı ayrımcılık, düşük ücret uygulaması gibi gerçekler de var. Göçmenler iş ararken ayrımcılıkla karşılaşıyorlar; Norveçli olmadığı için görüşmeye çağrılmama gibi durumlar yaşanıyor.

Sonuç olarak kapitalizm ne kadar küreselse sorunları da o oranda küresel. Irkçılık, göçmen düşmanlığı da bunlardan biri. Norveç’in ekonomisi şu anda görece iyi durumda olduğu için bu sorunlar çok yoğun yaşanmıyor. Petrol ve doğalgaza bağlı bu ekonomi ne kadar süre daha iyi gider bilinmez. Avrupa’da ekonominin kötüye gidişiyle sağın ve göçmen  düşmanlığının yükselmesinin ne kadar ilişkili olduğunu yakın tarihte yaşadık. Burada da benzer bir gelecek öngörmek ne yazık ki bugünün koşullarında gerçekçi bir tahmin olacaktır.

Türkiye’de de kadın-erkek herkes için sosyal hakların, sendikalaşmanın olduğu insanca bir çalışma hayatı görebileceğimiz günler umuduyla.

Haval Demir
1998 Ege Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunu. Şu an Norveç’te sistem mühendisi olarak çalışıyor.