Bilgisayar mühendisliği, yalnızca teknik bilgiyle sınırlı olmayan; düşünme biçimimizi, problem çözme yaklaşımlarımızı ve geleceğe dair beklentilerimizi şekillendiren, heyecan verici ve sürekli evrilen bir alan. Bu dönüşümün merkezinde yer alan akademisyenler ise hem eğitimde hem de araştırmada yol gösterici bir rol üstleniyor. Ancak onların sadece sınıf içindeki yönlerini değil, kişisel dünyalarını ve deneyimlerini de merak etmiyor muyuz?
İşte tam da bu yüzden, bilgisayar mühendisliği alanında çalışan akademisyenlerle gerçekleştireceğimiz kısa ve samimi bir sohbet serisine başlıyoruz: “Hocam, Birkaç Sorum Var!” Bu seride; eğitimde nelerin değişeceğinden, öğrencilere dair içten gözlemlere, kod yazarken dinlenen müziklerden, bilim kurguya uzanan sorularımızla, hocalarımızı farklı yönleriyle tanımaya çalışacağız.
İlk konuğumuz: H. Turgut Uyar
1990 yılında İTÜ Elektrik-Elektronik Fakültesi, Kontrol ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan H. Turgut Uyar, 1992 yılında aynı alanda İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisansını tamamladı. 1992 yılında araştırma görevlisi olarak başladığı İTÜ Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’ndeki görevine, 2000 yılından itibaren öğretim görevlisi olarak devam etti ve emekli olana dek aynı bölümde çalıştı.
Akademik çalışmalarının yanı sıra çeşitli özgür yazılım projelerine katkı sundu. Kadınların bilgi teknolojileri alanında yer almasını teşvik etmeyi amaçlayan “Kendin İçin Kodla” projesinin kurucularından ve gönüllülerindendir.
2014–2019 yılları arasında İTÜ Radyosu Caz/Blues kanalında, Ali Arif Ersen ile birlikte “Kış Bahçesi” adlı radyo programını hazırladı.
Sorular & Cevaplar
Yakın gelecekte bilgisayar mühendisliği eğitiminde ilk olarak neyin değişeceğini düşünüyorsunuz?
Hem öğretmenler hem de öğrenciler arasında yapay zeka kullanımının çok artacağını düşünüyorum ama bunun iyi yönünün mü kötü yönünün mü ağır basacağı konusunda fikrim yok. Kötümser tarafa daha yatkınım.
Bilgisayar mühendisi olmak isteyenlere tek cümleyle ne söylemek istersiniz?
Başka meslekleri yapmak isteyenlere söyleyeceklerimden farklı bir şey aklıma gelmiyor.
“Keşke öğrenciler bunu daha erken fark etse” dediğiniz bir şey var mı?
Öğretmenleriyle, sınıf arkadaşlarıyla, ileride dahil olacağı meslek grubunun üyeleriyle kuracakları sosyal ilişkilerin ne kadar kritik olduğunu fark etmelerini isterdim.
Öğrencilerinizden duyduğunuz en ilginç bahane neydi?
Aklıma gelen özel bir şey yok.
Bir akademisyen olarak en çok hangi sorudan sıkılıyorsunuz?
“Sınava hangi konular dahil?”
Eğer bilgisayar mühendisi olmasaydınız, hangi mesleği seçerdiniz?
Matematikçi.
Teknoloji ile ilgili en beğendiğiniz YouTube kanalı veya podcast hangisi?
Yazılı şeyleri takip etmeyi tercih ediyorum. İlgimi çekip çekmediğine daha hızlı karar verebiliyorum ve ileride gerektiğinde referans olarak kullanmak daha kolay oluyor.
Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz ama hâlâ gerçek hayatta olmayan hangi teknolojiyi görmek isterdiniz?
Doctor Who’nun her yere girmesini sağlayan evrak olarak “psişik kâğıt”. Üstünde ne yazması işe yarayacaksa okuyan kişi onu görüyor.
Kod yazarken veya çalışırken en çok hangi müzik türünü dinliyorsunuz? Bizimle bir albüm veya çalma listesi paylaşır mısınız?
Çalışırken müzik dinlemeyi sevmiyorum. Ortamda müzik olduğunda mutlaka dinlediğim için çalışmam mümkün olmuyor. Şu ana kadar çalışırken dinleyebildiğim tek müzik Radiohead’in In Rainbows albümü oldu.
Bize bir film ve bir kitap önerir misiniz?
Film “Dark City”, kitap Kurt Vonnegut’un “Kedi Beşiği”.
Son olarak: çay mı, kahve mi?
Kahve.
