İş Hukukunda Dava Şartı Arabuluculuk 

Av. Beril KALKAN KOFOĞLU
380 Görüntüleme
6 Dk Okuma Süresi

Dava Şartı Arabuluculuk Uygulaması ile Amaçlanan Nedir? 

2018 yılından bu yana dava sürelerinin kısaltılması, yargının iş yükünün azaltılması ve hukuk yargılamasında uzlaşı kültürünün geliştirilmesi gibi saiklerle kanun koyucu tarafından 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’na eklenen bir madde ile iş ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlıklarda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarından arabuluculuk sürecinin dava şartı olarak işletilmesi zorunlu hale gelmiştir. Başka bir deyişle taraflar arabuluculuk sürecini işletmeksizin dava açamayacaktır. Açılan davalar dava şartı yokluğundan reddedilecektir.

İş Hukuku Kapsamında Zorunlu Arabuluculuğa Tabii Olan ve Olmayan Uyuşmazlıklar Nelerdir? 

Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, yol ve yemek ücreti, kötü niyet tazminatı, ayrımcılık tazminatı vb. minvalli hizmete ilişkin alacaklar ile fesih sürecine ilişkin işe iade davaları zorunlu arabuluculuğa tabiidir. SGK’nın da dahil olduğu hizmet tespiti, prime esas ücretin tespiti ve sair davalar ile iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle istenebilecek tazminatlara ilişkin uyuşmazlıklar bu zorunlu sürecin istisnasıdır. SGK’nın taraf olduğu uyuşmazlıklar hiçbir şekilde arabuluculuk sürecine konu edilemeyecektir. Bununla birlikte iş kazası ve meslek hastalığı nedeniyle talep edilebilecek tazminatlara ilişkin uyuşmazlıklar ihtiyari arabuluculuk yoluyla çözülebilir. 

Arabulucunun Seçilmesi, Süreç Yürütülürken Gözetilmesi Gereken Esaslar, Arabuluculuk Sürecine Katılmamanın Hukuki Sonucu, Sürecin Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelere Etkisi Nelerdir? 

Süreç, başvuru üzerine Adalet Bakanlığı listesinden rastgele atanacak tarafsız bir arabulucu tarafından Arabulucu taraflarla iletişime geçerek müzakere ortamını hazırlar, toplantı gününü belirler, süreçle ilgili ayrıntılı bilgilendirmeyi yapar. Arabulucu süreci gizlilik, eşitlik ve gönüllülük esaslarını gözeterek yönetmek ve sonlandırmak zorundadır. Şöyle ki; tarafların arabuluculuk görüşmeleri sırasında yapacağı teklif ve kabuller, sunacağı evraklar anlaşmama halinde açılacak dava dosyasına arguman olarak sunulamaz. Taraflar süreci istedikleri noktada sonlandırmak hususunda serbesttir. Toplantılara hiç katılmamak ,  yargılama sonunda hükmedilecek yargılama giderlerinden toplantıya katılmayan tarafın sorumlu tutulması sonucunu doğuracak olmakla beraber müzakerelerin herhangi bir aşamasında taraflardan biri süreci sonlandırmak isteyebilir. Yine arabulucu taraflara karşı eşitlik ilkesini gözetmeli tarafsız olmalıdır. Arabulucu sürecin başında bu hususlarla ilgili tarafları bilgilendirir. İşe iade davalarında akdin feshinden itibaren 1 ay içerisinde arabulucuya başvurmak zorunludur. Buradaki 1 aylık süre hak düşürücü süredir. Dava türü gözetilmeksizin zorunlu arabuluculuğa tabi tüm uyuşmazlıklarda arabulucuya başvuru tarihi ile son oturum toplantısının düzenlendiği süre aralığında zamanaşımı durur, hak düşürücü süreler işlemez. İhtiyari (isteğe bağlı) arabuluculuk süreçlerinde arabuluculukta geçen sürenin zamanaşımı ve hak düşürücü sürelere etkisi bulunmamaktadır. 

Arabuluculuk Anlaşma Son Tutanağının ve Anlaşma Belgesinin Hukuki Karşılığı ve Sonucu 

Anlaşma yönünde imzalanacak bir anlaşma belgesi ve son tutanak, sürece konu edilen uyuşmazlıklarla ilgili bağlayıcı niteliktedir. Yani taraflar anlaşma belgesinde yazan anlaşma koşullarından farklı bir taleple dava yoluna gitmeye kalktıklarında arabuluculuk tutanağı önlerine çıkacaktır. Şöyle ki; tarafların ve taraf vekillerinin arabulucu ile birlikte imzasını içerir tutanaklar mahkeme ilamı mahiyetindedir. Anlaşma esaslarına uyulmaması halinde ayrıca icra edilebilirlik şerhi alınmasına gerek kalmaksızın icra edilebilir belge mahiyetindedir. Taraflardan birinin yahut daha fazlasının avukatsız olarak imzaladığı anlaşma belgeleri ve son tutanaklara mahkemeden icra edilebilirlik şerhi alınmak suretiyle mahkeme ilamı niteliği kazandırılır. Anlaşmama halinde bu yönde tutulacak tutanak , dava açacak taraf tarafından dava ile birlikte mahkemeye sunulmalıdır. 

Uygulamaya İlişkin Değerlendirmeler İşçi Haklarının Korunması ve Güçlendirilmesi 

Bu noktada İş Hukuku özelinde özellikle ekonomik olarak dezavantajlı olan çalışanın hakedişlerine ve sürece hakim olması, süreci bir avukatla yürütmesi, ölçüsüz ve hakkaniyetsiz bir sonucun ortaya çıkmaması açısından kıymetlidir. Uygulamada işverenler işçiyi belli bir hakedişe ikna ettikten sonra ihtiyari arabuluculuk yoluyla yani yine Adalet Bakanlığı Listesinde kayıtlı olması şartıyla kendi seçtikleri bir arabulucu aracılığıyla fesihleri gerçekleştirmekte böylelikle işçinin yarın öbür gün talep edebileceği ek talepleri bertaraf edecek bir sonuca kavuşmaktadır. İhtiyari arabuluculuk bu yönüyle maalesef suistimale açık bir hale gelmiştir. İşçinin aynen zorunlu arabuluculukta olduğu gibi süreci istediği zaman sonlandırabileceğini , teklif edilen rakama razı olmak zorunda olmadığını, başkaca tarafsız bir arabulucu ile sürecin yönetilmesini talep edebileceğini bilmesi önemlidir. 

Sonuç ve Öneriler 

Ülkemiz yargılama pratiği ve enflasyon koşulları nazara alındığında uzun yargılama sürelerine ve artık kayda değer yargılama giderlerine katlanmaksızın uyuşmazlıkların çözülebilmesi aslında tüm tarafların lehinedir. Şöyle ki, herhangi bir ödeme yükümlülüğü altında olan taraf faiz ,yargılama gideri vb. ek ödemelere katlanmaksızın, üstelik de diğer tarafın gelecekte ek taleplerle gelme ihtimalini de bertaraf eden bağlayıcı bir tutanakla ödemesini yapacaktır. Öte yandan ödeme alacak taraf da uzun yargılama sürelerini beklemeden icra edilebilir bir belgeye kavuşacak ,  parasını da enflasyon karşısında korumaya almış olacaktır. Özetle arabuluculuk doğru ve iyi niyetli uygulandığı zaman hantal yargılama süreçlerini rahatlatması ve ekonomik açıdan taraflara bir yargılamaya kıyasla çok daha az külfet yaratması anlamında işlevseldir. Bununla birlikte ekonomik koşullar nedeniyle çalışanların bir an evvel alacağını alabilmek için arabuluculuk sürecinde daha büyük tavizler vermek zorunda kaldığına da sık rastlanmaktadır. Büyük şirketlerin, süreci kendi lehlerine çevirme eğilimiyle işçilerin savunma mekanizmalarını zayıflatmakta ve mağduriyetlere yol açmakta olduğu gerçeği gözardı edilemez. Bunun önüne geçilebimesi için; 

  • Bağımsız ve Tarafsız Arabulucuların Seçilmesi, 
  • Avukat Desteğinin Maksimum Seviyeye Çıkarılması, 
  • İşçilerin Hukuki Bilinçlendirilmesinin Artırılması, 
  • Hukuki Reformlar ve Yargı Denetiminin Güçlendirilmesi gerekmektedir. İşçiler, haklarını savunurken yalnız olmadıklarını bilip, gerekli desteği almaları halinde, sürecin adil işlemesi ve mağduriyetlerin önlenmesi mümkündür.
Bu Makaleyi Paylaşın