2025 yılı hızlı başladı, 2024 yılını ve olanları pek çoğumuz unuttu bile. Hem hatırlamak hem bugün olan biteni daha iyi anlamak için 2024 yılının öne çıkan bilişim başlıklarından bir özet hazırladık .
Türkiye’de ve dünyada uzun yıllar unutulmayacak olaylar, özellikle de savaşlar, 2024’e damgasını vurdu. Bununla birlikte, hem kişisel bilgisayarlarımızda hem de geniş sahalara yayılan çatışmalarda bilişim teknolojilerinin etkisi tartışıldı ve öne çıktı.
2024, bilişim teknolojilerinde çarpıcı gelişmelere sahne oldu. Teknoloji ve buna bağlı olarak enerji kaynakları ile nadir toprak elementleri gibi hammaddelere erişim, ekonomiyi, siyaseti ve uluslararası ilişkileri şekillendiren temel faktörler haline geldi. Çin’in bu alandaki yüksek teknoloji üretim kapasitesi ve düşük maliyetleri, küresel rekabeti daha da kızdırdı.
BM Dergi Yayın Kurulu olarak hazırladığımız bu derlemede, 2024 yılının bilişim dünyasındaki gelişmelerini ele aldık ve geleceğe dair ipuçları aradık.
Dileriz 2025, teknolojinin etkisinin daha da arttığı bir yıl olurken, teknoloji emekçilerinin üretim üzerinde daha fazla söz sahibi olduğu bir dönem başlar.
Dünyada Olup Bitenler
CrowdStrike

19 Temmuz 2024 tarihinde bilgisayar güvenliği hizmeti sunan CrowdStrike firması, gönderdiği bir güncellemenin ardından Microsoft Windows işletim sistemine sahip bilgisayarlarda ciddi bir çökmeye neden oldu. Bilgisayarlar, “Mavi Ekran” (Blue Screen of Death) döngüsüne girerek kullanılamaz hale geldi. Bu kriz; sağlık, eğitim, havacılık ve bankacılık gibi pek çok sektörde ameliyatların ertelenmesine, uçuşların iptaline ve bankacılık işlemlerinin aksamasına yol açtı. CrowdStrike bu hatayı kabul etti ve etkilenen kuruluşlardan resmen özür diledi. Ancak bu olay, dijital altyapıların kırılganlığına dair önemli bir uyarı oldu.
Çip Krizi ve Teknoloji Savaşları
ABD ve Çin arasındaki çip endüstrisi mücadelesi devam ediyor. Morgan Stanley’e göre Çin, 2024 yılında yarı iletken üretim ekipmanlarına 41 milyar dolar harcadı. ABD Ticaret Temsilciliği ise Çin’in yarı iletken endüstrisini hâkimiyet altına almaya yönelik eylem, politika ve uygulamalarına ilişkin bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Ayrıca, 2 Aralık’ta alınan bir kararla ABD, Çin’e uyguladığı çip kısıtlamalarını daha da genişletti. Bu karara göre, Amerikan şirketleri ve Amerikan teknolojilerini kullanan şirketler, çiplerin geliştirilmesinde kullanılan yazılım ve parçaları Çin merkezli 140 şirkete satamayacak. Buna karşılık, Çin de çip üretiminde kullanılan galyum ve germanyum gibi kritik minerallerin Amerika’ya ihracatını kısıtladığını duyurdu.
2022’nin Ağustos ayında çıkarılan Çip ve Bilim Yasası (CHIPS and Science Act) ile ABD, çip üretimini bir ulusal güvenlik meselesi olarak tanımlamış ve yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, dünyanın en büyük yarı iletken üreticilerinden Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC), ABD’de bir çip üretim merkezi açacağını duyurmuştu. Biden hükümeti, son döneminde bu konuda geri adım atmayarak, TSMC’ye vereceği 6,6 milyar dolarlık teşviki kesin olarak onayladı. Bu ay Beyaz Saray’ı devralan Trump’ın ise Çip ve Bilim Yasası’nı eleştirdiği biliniyor. Ekim ayında, The Joe Rogan Experience podcast programına konuk olan Trump, Tayvan’ı ABD çip endüstrisini çalmakla suçlamıştı.
Aktörler ve yöntemler değişse de, ABD ve Çin arasındaki çip savaşı 2025 yılında da hız kesmeden devam edecek gibi görünüyor.
Yapay Zeka
2024 yılının en çok konuşulan ve tartışılan konusu Yapay Zeka (YZ) oldu. OpenAI, Google DeepMind ve Anthropic gibi şirketler daha güçlü ve özelleştirilebilir büyük dil modellerini tanıtarak, sağlık teşhisinden müşteri hizmetlerine kadar birçok sektörde uygulama alanı buldu. Meta, metin, görüntü ve ses gibi farklı veri türlerini aynı anda işleyebilen multimodal yapay zeka sistemleriyle dikkat çekti. Ancak, bu teknolojilerin artan gücüyle birlikte etik ve güvenlik kaygıları da derinleşti. Özellikle sahte içerik (deepfake) üretiminin yaygınlaşması ve generative AI’nin bilgi güvenilirliği konusundaki zayıflıkları endişe uyandırdı. Bu yapay zeka modellerini beslemek için kullanılan içerikler ilgili telif davaları da işin bir diğer boyutu. AB’nin YZ Yasası ve ABD’deki düzenleme çabalarının etkili olup olmayacağı ise belirsizliğini koruyor. Öte yandan, yapay zeka ile kuantum bilişim entegrasyonu yakın geleceğin önemli konularından biri olmaya aday.
Kuantum Bilgisayarlar

1995’te kübit terimini ortaya atılması üzerinden 30 yıl geçti ve Google, dünyanın en gelişmiş kuantum çipi Willow’u duyurdu. Sadece 5 dakikada, güçlü bir bilgisayarın 10 septilyon (1024) yılda yapabileceği işlemi gerçekleştirmeyi başardı. Gelecekte bir kuantum bilgisayarı için 128 bitlik kripto şifreleri kırmak dakikalar, belki saniyeler sürecek. Blockchain teknolojisi bugünkü şifreleme üzerine kurulu olduğundan kuantum karşısında savunmasız kalacağı ve Bitcoin madenciliği yüksek hızla yapılacağı için kuantum bilgisayarların 2030’larda Bitcoin üretimini tamamlayabileceği tahmin ediliyor.
Elektrikli (EV) ve Otonom (AV) Otomobiller
2024’ün teknoloji alanındaki önemli başlıklarından biri de elektrikli ve otonom otomobiller oldu. Yapay zekadaki gelişmeler AV açısından önemli bir etki yaratırken, otonom araçların karıştığı kazalar bu teknolojiye dönük şüphe ve endişeleri artıyor. Elektrikli otomobiller konusunda ise Çin küresel pazarı domine etme yarışında önde yer alıyor. 2023’e göre %15 artışla 17,1 milyon adede ulaşan Ev satışlarının yarısından fazlası Çin’e ait. AB ve ABD uyguladığı ticaret kısıtlamalarıyla Çin’in alanını sınırlamaya çalışsa da, Çin hem yüksek teknoloji hem ucuz üretimle yakın dönemde etkisini artırmaya devam etmesi bekleniyor.
Sosyal Medya Tartışmaları (TikTok engellemeleri, 16 yaş altına yasaklar, X ve Elon Musk, Bluesky)
2024 yılı, sosyal medyada alınan kısıtlayıcı önlemlerle gündeme damgasını vurdu. Özellikle TikTok, genç kullanıcı kitlesi nedeniyle birçok ülkede tartışmaların odağı haline geldi. Veri güvenliği ve zihinsel sağlık kaygılarıyla bazı ülkeler, 16 yaş altı kullanıcıların platforma erişimini yasakladı. Bu tür düzenlemeler, gençlerin dijital dünyadaki yerini sorgulatan yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Öte yandan, TikTok’a yönelik engellemeler, platformun kullanıcı tabanını ve şirketin küresel itibarını etkilediği gibi, dijital gözetim ve sansür konularında da küresel çapta yankı uyandırdı.
Elon Musk’ın liderliğinde yeniden markalaştırılan X (eski adıyla Twitter), 2024’te hem içerik politikaları hem de kullanıcı deneyimiyle sıkça eleştirildi. Musk’ın özgür ifade adına benimsediği politikalar, nefret söylemi ve dezenformasyonun yayılmasına sebep olurken, birçok kullanıcı alternatif platformlara yöneldi. Bu bağlamda Bluesky, merkeziyetsiz yapısıyla dikkat çekti ve popülerlik kazandı. Ancak bu yeni platformlar da büyümeye çalışırken, içerik moderasyonu ve sürdürülebilirlik gibi kendi sorunlarıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Sosyal medya ekosistemi, yeni platformların yükselişi ve kısıtlamaların şekillendirdiği dinamiklerle, 2024 yılında hızla değişen bir dönüşüm sürecine girdi.
Nobel Fizik Ödülü

2024 Nobel Fizik Ödülü, Princeton Üniversitesi’nden John J. Hopfield ve Toronto Üniversitesi’nden Geoffrey Hinton’a verildi. Hopfield, bilgileri enerji minimizasyonu prensibine dayalı bir şekilde depolayıp kısmi girdilerle yeniden çağırabilen Hopfield Ağlarını geliştirirken, Hinton bu ağları temel alan Boltzmann Makineleri ile verilerdeki özellikleri bağımsız olarak keşfedebilen bir yöntem icat etti. İsveç Kraliyet Bilim Akademisi, Hopfield ve Hinton’ın yapay sinir ağlarıyla makine öğrenimini mümkün kılan temel keşifleri ve icatları nedeniyle ödüle layık gördüğünü açıkladı.
Chris Stephenson’ın 57 yıllık arkadaşı Geoffrey Hinton’ın Nobel Fizik Ödülü’ne kadar uzanan çalışmaları hakkında BM Dergi için yazdığı yazıya bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Türkiye’de Neler Oldu?
Veri ihlalleri
Bu yılda Kişisel Verileri Koruma Kurumuna veri ihlallerine uğradıklarını belirterek başvuruda bulunan kamu ve özel kurumlardan anlıyoruz ki siber saldırıların artarak devam ediyor. Başvuran kurumlar arasında başta sağlık kurumları olmak üzere üniversiteler, teknoloji, telekomünikasyon, sigorta, üretim ve ticaret şirketlerinin bulunduğu açıklandığı gibi saldırıları gizleyen şirketlerinde olduğu bilinmektedir. Bu saldırılar sonucunda veri sızıntılarının olduğu ulaştırma bakanı da kabul etti. Çalınan ve İnternet üzerinden satışı yapılan veriler arasında 108 milyon 571 bin 832 kişiye ait T.C. kimlik numarası, 82 milyon 322 bin 190 kişinin ikamet adresi ve 134 milyon 817 bin 279 cep telefonu numarası yer aldı.
Elektronik Seçim Tartışmaları

Elektronik seçim sistemi ile ilgili yaşanan gelişmeleri hatırlarsak, 12 Şubat’ta basına yansıyan haber ile akademisyen ve YSK uzmanlarından oluşan bir çalışma grubu kurulduğunu ve bu çalışma grubunun elektronik seçim sisteminin güvenilirliği, yazılımı ve hukuki altyapısı ile ilgili çalışmalar yapacağını öğrendik.
YSK 13 Kasım 20024’te bir basın açıklaması yaptı. Bu açıklamada “elektronik seçim sistemi ile ilgili çalışmamız yoktur” diyordu ancak yine bu basın açıklamasında Rusya, Moldava, Gürcistan, Macaristan, Bosna Hersek, Azerbeycan, Özbekistan, Venezuela, Kazakistan ve ABD’de elektronik oy verme uygulamalarını yerinde izledikleri yazıyordu.
YSK’nın bu açıklamasından önce BMO, elektronik oy verme işlemlerinde sorumluluk almaktan kaçınmayacağını ve göreve hazır olduğunu kamuoyuna duyurdu. Nasuh Mahruki bu açıklamayı yeniden göndererek kamu yararına çalışan ve tarafsız bir kurum olan BMO nun görev almasını vurgular vurgulamaz tutuklandı.
BMO hukuksuz ve korku devleti aracı olan bu tutuklama ile ilgili hızla aşağıdaki basın açıklamasını yaptı: E-Seçim Sistemi ve Nasuh Mahruki’nin Tutuklanmasına İlişkin Açıklamamız.
Sayılarla 2024
5,000,000,000,000$
2024 küresel teknoloji sektörünün piyasa değerinin %15 artarak ulaştığı miktar.
1,000,000,000
Aktif AI modeli sayısı.
50
6G uygulamalarına başlayan ülke sayısı.
10,000
IBM ve Google kuantum araştırma bölümlerinde geliştirilen işlemcilerin kübit sayıları.
5,350,000,000
Geçen yıla oranla %1,5 artan küresel İnternet kullanıcı sayısı.
143 dk
Ortalama sosyal medya kullanım süresi.
147,000,000,000 TB
2024 yılında üretilen tahmini toplam veri miktarı.
43.10 Mbps
Türkiye’yi 182 ülke arasında 110. yapan ortalama genişbant hızı.
Kaynaklar
https://www.joberty.com/blog/2024-in-review-tech-by-the-numbers
https://datareportal.com/reports/digital-2024-global-overview-report
https://www.statista.com/statistics/871513/worldwide-data-created
Yılın Kelimesi – Oxford: “Brain Rot” / TDK: “Kalabalık Yalnızlık”
Oxford İngilizce Sözlüğü, 2024 yılının kelimesi olarak “Brain Rot” ifadesini seçerek, zihinsel sağlığa yönelik küresel farkındalığın artışını yansıttı. “Brain Rot” (beyin çürümesi), özellikle gençler arasında dijital tükenmişlik, bilgi bombardımanı ve sürekli çevrimiçi olma hâlinin neden olduğu zihinsel yorgunluğu ifade eden bir kavram olarak dikkat çekti. Pandemi sonrası dijitalleşme hızının etkisiyle yoğunlaşan bu duygu, bireylerin teknolojiye bağımlılığını ve bunun insan psikolojisi üzerindeki etkilerini tartışmaya açtı. Bu kelime, modern hayatın zorluklarını somutlaştırırken, bireylerin zihinsel sağlıklarını koruma yollarını arayışına da işaret ediyor.
Türk Dil Kurumu ise yılın kelimesi olarak “Kalabalık Yalnızlık” kavramını belirledi ve bireyin dijital çağda yaşadığı yalnızlık hissine odaklandı. Özellikle sosyal medyanın yarattığı sanal kalabalıklar içinde bireylerin kendilerini daha yalnız hissettiği gerçeği, bu seçimi anlamlı kıldı. İletişim olanaklarının artmasına rağmen yüz yüze bağların zayıflaması, bireylerin sanal platformlarda anlam arayışına yöneldiğini ortaya koydu. “Kalabalık Yalnızlık,” Türkiye’de ve dünyada dijitalleşmenin getirdiği sosyal değişimlerin hem olumlu hem de olumsuz yönlerini sorgulatan bir kavram olarak 2024’e damgasını vurdu.
Bonus – Gündemden Düşenler
Bazı yeni teknolojiler duyurulduğunda büyük bir merak ve ilgi uyandırır. Hayatımıza girecektir ve çok şey değişecektir. Herkes onlardan bahseder, geleceğin teknolojisi odur. Oyunun kuralları değişmektedir. Büyük reklamlar yapılır, büyük paralar yatırılır. Bazen gerçekten böyle bir etki yaratabilir ama bazen de hayatlarımızdan, teknoloji haberlerinin sayfasından ve gündelik konuşmalardan sessizce silinir giderler. Google Glass veya WiMax teknolojileri bunlara örnek verilebilir.
Son dönemin gözden düşenleri ise tartışmasız NFT, Metaverse ve Endüstri 4.0 konuları oldu. Elbette bu teknolojilerle ilgili çalışmalar devam ediyor veya kullanılıyor ama o ilk çıktıkları zamanki etkilerinden çok uzak olduğumuzu söyleyebiliriz herhalde. En son ne zaman bu kelimelerden birini duydunuz ki?