Ne yazık ki yazılım üretmek için programcılara ihtiyacınız var.
Programcılarsa pahalı, tembel ve neredeyse kontrol dışı. Ürettikleri yazılım çalışsa da çalışmasa da onlara ödeme yapmak zorundasınız, hem de her ay. Tabii ki az ödemek her zaman daha iyidir ama düşük ücret aldıklarını fark edip işten ayrılabilirler. Bunu nasıl engellersiniz?
Ne yazık ki artık şiddete başvuramayız ama yine de başka yöntemler var. Paylaşayım.
Maaşları gizli tutun.
Çok açık: Maaşlar hakkında tartışmalarına izin vermeyin. Bu bilgiyi gizli tutmalılar. Onları uyarın, hatta maaşlar, primler, tazminatlar gibi konular hakkındaki bütün konuşmaları yasaklayan bir gizlilik sözleşmesi imzalatın. Bu bilginin tehlikeli olduğunu hissetmeli ve birbirleriyle maaşlar hakkında konuşmaktan kesinlikle kaçınmalılar. İş arkadaşlarının ne kadar kazandığını bilmezlerse, maaş hakkında soru sormayı bırakırlar
Gelişi güzel zam yapın.
Maaş zamlarının ya da işten çıkarmaların ardında hiç bir mantık olmamalı.
Daha üretken ya da etkili oldukları zamanlarda değil kafanıza eserse zam yapın. Kararlarınızı öngörülemez hale getirmeye çalışın. Öngörülemezlik korku yaratır, Bu da sizin en çok işinize gelen şey. Sizden korkacaklar ve uzunca bir süre düşük ücretlerden yakınmayacaklar.
Konferans yok.
Buluşmalar ya da konferanslara katılmalarına izin vermeyin. Orada işe alımcılara tanışabilir ve maaşlarının yeterince adil olmadığını öğrenebilirler. Konferansların bir zaman kaybı olduğu fikrini yerleştirin. İş yerinde etkinlikler düzenlemek daha iyidir. Her zaman bir arada kalmalılar ve başka şirketlerdeki programcılarla buluşmamalılar. Ne kadar az bilirlerse o kadar güvendesiniz.
Evden iş yok.
İş yeri ikinci evleri olmalı. Aslında tercihen birinci. Her gün işe gitmeliler, orada bir masaları, bilgisayarları ve zımba makineleri olmalı. İş yerine duygusal olarak bağlanacaklar ve düşük ücret alsalar da terk etmeleri çok zor olacak. Evden çalışmalarına izin vermeyin. Daha büyük evler ve daha yüksek ücretler hakkında düşünmeye başlayabilirler.
Gözetleyin.
Size ait olan e-posta sunucusunu, bilgisayarları, sunucuları ve cep telefonlarını kullandıklarına emin olun. Bütün mesajlarını takip eden yazılımlar kurun. En iyisi, hepsini izleyen ve olağan dışı ya da şüpheli davranışları size bildiren bir güvenlik bölümünüz olmalı.(İş yerine kurulan kameralar da işe yarar). Diğer şirketlerle olan herhangi bir temas şüpheli kabul edilir. Çalışanlar, gözetlendiklerini bilmelidir. Fazladan korku her zaman işe yarar.
Rakip firmalarla anlaşın.
Civarınızdaki büyük rakiplerinizle iletişime geçin ve birbirinizin çalışanlarını ayartmaya çalışmayacağınız konusunda anlaşın. Bu anlaşmayı reddederlerse, kilit önemdeki bir kaç mühendislerini işe almaya çalışın. Ücretlerinin iki katını önerin. Tabii ki onları gerçekten işe almayacaksınız, ama bu hareket yerel piyasayı sarsacak ve rakipleriniz sizden korkacak. Böylece sizin yazılımcılarınıza kölelerinize asla dokunmamayı kabul edecekler.
Kurumsal değerleri yerleştirin.
Şirketinizin ne kadar muhteşem olduğu, ne kadar büyük bir misyonu olduğu ve çalışanlarının katkısının ne kadar önemli olduğu hakkında mesajlarla beyinlerini yıkayın.
Ekibin ele geçirmeye çalıştığı multimilyon dolarlık pazarı düşündüklerinde bordrolarında yazan miktar gözlerine önemsiz gelecektir. Bir süre fedakârlık yapacaklardır. Bu numara bayağı bir süre işe yarar.
Bir aile kurun.
Kurumsal eğlenceler, cuma birası, ekip etkinlikleri, bowling, doğum günleri, öğle yemekleri ve ekip geceleri. Şirketin bir aile olduğu hissini yaratmak için bu araçları kullanın. Para? İyi insanlar aile içinde para konuşmaz, değil mi? Zam istemek aile değerlerine hakaret gibi görülecektir. Bunu yapmaya korkacaklar.
Onları gerin.
Rahat hissetmemeliler. Bu çıkarınıza olmaz. Sıkışık teslim tarihleri, çözülmesi gereken karmaşık problemleri ve omuzlarında yeterince yük olduğuna emin olun. Proje hedeflerine ulaşmakta sizi yüz üstü bıraktıkları için hissettikleri suçluluk duygusuyla zam istemeyeceklerdir. Başarısızlıklarda sorumluluğu mümkün olduğunca onların üzerine atın.
Sözler verin.
Tutmak zorunda değilsiniz, ama sözler vermek zorundasınız: Yatırım yaptığınızda, büyük bir anlaşma yapıldığında, “doğru zaman” geldiğinde ücretlerinin artacağına söz verin. Verdiğiniz sözlerin sizin kontrolünüz dışındaki olaylara bağlı olması önemlidir. Elleriniz her zaman temiz olmalı.
Rahat koltuklar ve masa tenisi masası alın.
Tüm o eğlenceli ofis ıvır zıvırına biraz harcama yapın, programcılarınıza daha az ödemenizi sağlayarak parasını çıkartacaktır. Havalı ve profesyonel bir kahve makinesi size 1000 dolara mal olacak ama programcı başına 200-300 dolar tasarruf etmenizi sağlayacaktır. Hesabı yapın. Birine zam yapmak yerine ofise yeni bir oyun konsolu almayı kural haline getirin. Ayrıca hayvanlarını (eşlerini) ofise getirmelerine izin verin. Daha az paraya daha uzun kalacaklardır(çalışacaklardır).
Havalı Ünvanlar verin.
Onlara başkan yardımcısı deyin. Örneğin mühendislik başkan yardımcısı, teknoloji başkan yardımcısı, bilmem ne başkan yardımcısı. Sizin için bir önemi yok ama onlara çok şey ifade ediyor. Maaşlar Linkedin profillerine koyabildikleri unvanlardan çok daha değersiz olacaktır. Başkan yardımcısı unvanları tükendiyse Senior architect, Technical lead, Chieft Scientist’i deneyebilirsiniz.
Hayatta kalmalarına yardımcı olun.
Para yönetimine gelince çoğu programcı oldukça aptaldır. Sigorta yaptırmayı, emekliliklerini planlamayı hatta vergi ödemeyi bile beceremezler. Onlara yardım edin, tabii kendi çıkarınız için. Elinizde güvende oldukları için mutlu olacaklar ve sizi terk etmeyeceklerdir. Zam da istemeyeceklerdir çünkü böyle bir pazarlığa başlamak bile onlara kötü hissettirecektir. Siz “ebeveyn” olmalısınız, onlar da “çocuk” olmalı. Eski ve sağlam bir yöntemdir, çalışır.
Arkadaş olun.
Bu en son ve en güçlü yöntem. Programcılarınızla arkadaş olmalısınız. Arkadaşlarla para meselesi konuşmak zordur. Kolaylıkla yapamazlar. İyi arkadaş olduğunuz için, sizin için daha az paraya çalışmaya devam edeceklerdir. Nasıl arkadaş olursunuz? İşte, ailelerini ziyaret edin, akşam yemeğine çağırın, doğum günü hediyesi verin, bütün o eski numaraları uygulayın. Bayağı tasarruf edersiniz.
Unuttuğum bir şey var mı?
[mks_separator style=”dotted” height=”2″]
Yazar : Yegor Bugayenko
Çeviren : Ali Sümer
Orjinal yazı: How To Pay Programmers Less?