BMO 7. Dönem Yönetim Kurulundan…

mm Cem Nuri Aldaş 100 Görüntüleme
6 Dk Okundu

Sevgili Meslektaşlarımız ve Değerli Okurlar,

Bilgisayar Mühendisleri Odası 7. Dönem Yönetim Kurulu olarak 16-17 Mart 2024 tarihlerinde yapılan genel kurul sonucunda göreve başladık. Yaptığımız görev dağılımının ardından; çalışma programımızı üyelerimizin katılımları ile oluşturduk, komisyon ve çalışma gruplarımıza ilişkin çağrımızı gerçekleştirdik. Bu dönem; odamızın süreklilik arz eden örgütlenme, eğitim, bilirkişilik v.b. çalışmalarını komisyonlar üzerinden sürdürürken, belli bir süre için oluşturulacak, üreteceği çıktısı tanımlı çalışma gruplarına öncelik vermeyi bir ilke kararı olarak benimsedik. Bu çerçevede yaptığımız çağrıya yanıt veren üyelerimiz ile birlikte komisyonlarımızı ve çalışma gruplarını oluşturduk, ilk toplantılarını gerçekleştirmelerini sağladık. 

Odamız çalışmalarının bir diğer ayağı olan temsilciliklerimizin de yeniden yapılanması için çağrıda bulunduk. İstanbul, İzmir, Adana ve Samsun temsilciliklerimizin yeni üyelerini ve koordinatörlerini belirledikten sonra il temsilcilerimizin de görevlendirilmesini gerçekleştirdik. Antalya’ya bir dönemlik ara sonrası yeniden temsilci ataması gerçekleştirirken, Muğla için de ilk defa görevlendirme yapmış olduk. TMMOB çalışma gruplarında ve il koordinasyon kurullarında görev alacak üyelerimizin de belirlenmesinin ardından aktif çalışma dönemini başlattık. 

31 Mayıs – 2 Haziran 2024 tarihlerinde gerçekleştirilen 48. TMMOB Genel Kurul’una oda delegelerimiz olarak güçlü bir katılım sağladık. Genel Kurul’da odamız adına yaptığım konuşmada; ülkenin ve mühendislik alanının genel sorunlarının yanı sıra meslek alanımıza ilişkin özgün konulara da yer vermeye çalışarak, bilgisayar mühendisliği ve bağlı mühendislik dallarında üniversite kontenjanlarının aşırı düzeyde arttığına, yüksek eğitimdeki kalite düşüşüne ve bölümler arasındaki uçuruma dikkat çektim. Bunun lise eğitiminde bilimin ve fennin dışlanmaya çalışılması çabaları ile ilişkisini ayrıca belirttim. Ayrıca, meslek alanımızda sıklıkla rastlanan ve siyasi iktidar tarafından desteklenen süreçler sonucunda sertifikalarla diplomalarımızın eşdeğer tutulmasına, mühendislik meslek itibarının zedelenmesine de hep birlikte karşı çıkmamız gerektiğini belirttim ve bu konuda odalarımızın desteğini talep ettim. Son olarak, geleceğin dünyasını şekillendirmekte olan teknoloji politikalarının önemine vurgu yaparak, siyasi iktidarın özellikle savunma sanayi üzerinden hegemonya kurmaya çalıştığı bu alana ilişkin alternatiflerin üretilmesi için TMMOB’nin tavır alması gerektiğini dile getirdim. Bu konuşmada odamız adına ifade etmeye çalıştığım konular, daha dönemimizin ilk çeyreği içinde ülke gündemine geldi, söz konusu alanlara dönük tespitlerimizi farklı yollarla pratiğe dökme şansı bulduk. 

İlk olarak orta öğrenim müfredatında  “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında yürütülmekte olan gerici ve piyasacı saldırıya karşı oda başkanlarımız tarafından imzalanan bildirinin hazırlanmasına öncülük ederek, bu saldırının demokratik ve laik cumhuriyetin yanı sıra meslek alanlarımıza karşı da yapıldığını kamuoyu ile paylaştık. Buna ek olarak üniversite sınavlarında mühendislik için uygulanan sıralama barajının yukarı çekilerek daha yetenekli öğrencilerin mesleğimize kazandırılması konusunda girişimlerde bulunmaktayız. 

Ardından meslek alanlarımızın tanımlanması, mesleki denetimin kapsamının belirlenmesi ve hem bu konudaki eğitimlerin hem de mesleğimizle ilgili diğer meslek içi eğitimlerin odamız tarafından verilmesine çerçeve oluşturacak Meslek İçi Yönetmeliğimizin Resmi Gazete’de yayınlanmasını TMMOB Yönetim Kurulu ile işbirliği içinde sağladık. Bu yönetmeliğe göre hayata geçireceğimiz BMO-Akademi için altyapı oluşturma çalışmalarımız devam etmekte, Yönetim Kurulumuz bu konuda ilgili komisyonlarımız ile işbirliği içinde bu çalışmaları 2025 yılı başlarında tamamlamayı hedeflemektedir. 

Meslek Tanımları ve Mesleki Denetim komisyonumuz tarafından hazırlanan Meslek Tanımları belgenin son hale getirilmesi için çalışmalarımız da devam etmektedir. Bu çalışmanın tamamlanması ve Serbest Müşavir Mühendislik (SMM) yönetmeliğimizin yayınlanması ile yıllardan beri savunduğumuz “Meslek alanımızı ve alt uzmanlıklarını kamu adına tanımlama görevi Bilgisayar Mühendisleri Odası’na aittir” anlayışını ete kemiğe kavuşturmuş olacağız. 

Bu konuda kamu kurumları nezdinde de girişimlerimizi sürdürüyoruz. Geçen dönemden itibaren Mesleki Yeterlik Kurumu’nun (MYK)  bu kapsamda yaptığı çalışmalara güçlü bir katılım gösterdik, görüşlerimizi dile getirdik, meslektaşlarımızın haklarını savunduk. Lisans ve üstü eğitim gerektiren alt uzmanlıkların Odamızın öncülüğünde tanımlanması gerektiğine; daha alt düzey eğitimin yeterli olduğu meslek alanlarına ilişkin çalışmalarda ise MYK’ya destek verebileceğimizi ilettik. Ancak sonuçta ortaya çıkan “Bilişim Alanındaki Dijital Dönüşüm Meslek Haritası Ön Çalışması”nda MYK’nın yetkisini aşarak lisans eğitimi gerektiren meslekler için düzenleme yapma çabasını sürdürdüğünü, mesleğimizin ve diplomalarımızın hiçe sayıldığını üzülerek gördük ve toplantıdan çekilme kararı almak durumunda kaldık. 26-28 Ekim tarihlerinde Antalya’da düzenlenen Uluslararası Bilgisayar Mühendisliği Konferansı’nda (UBMK) hem eğitim hem de meslek tanımları kapsamındaki görüşlerimizi alanımızdaki akademisyenlerle paylaştık, onların desteğini talep ettik. 

MYK ve diğer kamu kurumları ile işbirliği yolları aramaktan vazgeçmeyeceğimizi, ancak bu tutumun devam etmesi durumunda hukuk çerçevesinde mücadelemizi sürdüreceğimizi tüm meslektaşlarımıza bir kere daha duyurmak isteriz.

Konuşmada dile getirdiğim bir diğer konu olan alternatif teknoloji politikaları geliştirme konusunda da ilk adımı TMMOB öncülüğünde Elektrik Mühendisleri Odası ile birlikte gerçekleştirmeye karar verdiğimiz “Geleceğin Teknolojileri ve Teknoloji Politikaları Sempozyumu” ile atmaya karar verdik. 2025 yılında gerçekleştirilmesi planlanan etkinlik ile ilgili gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. 

Özetle, Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak geçmiş dönemlerden bu yana yürüttüğümüz olağan faaliyetlerimizin yanı sıra meslek alanımızı, meslektaşlarımızı ve toplumsal hayatımızı etkileyen tüm gelişmeler konusunda bilimsel gerçekleri ifade etmek, haklarımızı savunmak çabası içinde olduk. Tüm üyelerimizi komisyonlarımızda, çalışma gruplarında ve temsilciliklerimizde görev alarak bizlere destek vermeye davet ediyoruz.

Bu Makaleyi Paylaşın