2 Haziran 2012 tarihinde, TMMOB 42. Olağan Genel Kurulunda alınan kararla kurulan Bilgisayar Mühendisleri Odası, 13. yaşını en temel hak ve özgürlükleri tehdit eden tek adam rejiminin gölgesindeki bir ülkede; teknolojik tekellerin, savaş baronlarının ve ırkçılığın giderek egemen olduğu bir dünyada kutluyor.
Ülkemizde ekonomik, sosyal ve siyasal sorunlar derinleşiyor, değişimin bırakın kendisini, böyle bir ihtimalin ortaya çıkmasına dahi engellemeye çalışan saray rejimi, diğer yandan barış ve sivil anayasa kisvesi altında kendisine yeni “Yetmez ama Evet”çiler yaratmanın peşine düşmüş durumda. İçlerinde meslektaşlarımızın bulunduğu geniş halk kesimleri ise yoğun işsizlik tehdidi ile karşı karşıya, en temel gereksinimlerini karşılamakta zorlanıyor, eğitim ve sağlık başta olmak üzere piyasalaşma tüm hızıyla devam ediyor. Cumhuriyetin birikimi olan kamusal eğitimle yetişen, meslek sahibi olarak hayata atılan bir kuşak çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için neredeyse tüm ekonomik birikimini özel okullara harcıyor, üstelik bu tüketimin ne kadarının yetişen yeni kuşaklara güvenli bir gelecek sunacağı da belli değil.
Dünyada Filistin başta olmak üzere pek çok coğrafyada halklar üzerindeki baskı politikaları giderek ağırlık kazanıyor, soykırım denecek uygulamalar gündeme geliyor. Savaşlar ve diğer politik ve ekonomik gelişmeler sonucu pek çok insan göçe zorlanıyor, ancak göç ettikleri ülkelerde de bu defa ırkçı ve ayrımcı politikalara maruz kalıyor. Teknolojik güç giderek belli ülkelerin ve belli tekellerin elinde toplanıyor, teknolojik gelişmeye yön verenler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve siyasal nüfuz alanlarını da genişletiyor. Yoğunlaşan denetim ve gözetim politikaları sonucu, yurttaşların algoritmalarla puanlandığı, sürekli gözetlendiği ve salt tüketici kimliklerine indirgenerek en hassas nitelikteki verisinin pazarlandığı bir dünyaya maalesef koşar adım gidiyoruz.
Bu gelişmelerin yaşandığı dönem boyunca Bilgisayar Mühendisleri Odası; bir yandan meslek alanını ve meslektaşlarının haklarını savunurken, öte yandan yurttaş öncelikli, özgürlükçü ve eşitlikçi bir tutumla demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti yolunda mücadelesinden asla vazgeçmedi. Sarayın bir odası olmayı değil bilişim emekçilerinin ve toplumun haklarını, istemlerini öne çıkarmayı tercih etti. Bilişimin sağlık, adalet, eğitim, ticaret ve kamu hizmetleri başta olmak üzere yaşamın her alanında etkisinin arttığı son on üç yılda Bilgisayar Mühendisleri Odası mesleki birikimi, genç ve dinamik yapısıyla, toplumdan yana taraf olmasıyla her geçen gün kamuoyunda sözüne değer verilen bir meslek örgütü haline geldi.
Bilgisayar Mühendisleri Odası kuruluşundan itibaren meslek alanımıza yapılan saldırılara karşı hukuki yollardan mücadelesini verirken, meslektaşlarımızın yaşadığı hak kayıplarına, bezdiri (“mobbing”) ve ayrımcılık gibi uygulamalara karşı çıktı. Ücretsiz olarak sağladığı hukuki danışmanlık desteği ile meslektaşlarımızın kanun önünde haklarını savunmalarına destek oldu..
Kuruluşundan itibaren SEÇSİS başta olmak üzere kamusal projelere kamu adına mercek tutarak, sadece meslektaşlarımızın yetki ve sorumlulukları açısından değil, kamusal bilişim sistemlerinin doğruluk, güvenilirlik ve tarafsızlık açısından kamusal denetiminin önemini vurguladı. Elektronik seçim tartışmalarının gündemde olduğu bugünlerde bu konudaki ısrarımızın toplumun geleceği açısından ne kadar haklı olduğu bir kere daha doğrulandı.
İktidar tarafından gündeme getirilen ve toplumun ifade özgürlüğünün önünde ciddi sıkıntılar oluşturan pek çok yasaya karşı toplumdan yana duruşunu ortaya koydu, TBMM komisyonlarına kadar yansıyan müdahaleleri ile uyarılarını dile getirdi. Çeşitli vesilelerle gündeme gelen denetleme ve gözetleme odaklı politikalara, deprem döneminde dahi hız kesmeyen yasakçı anlayışa karşı sözünü söylemekten çekinmedi.
Çarpık eğitim politikalarının alanımıza yansımalarını sürekli takip ederek raporlar hazırladı, sorunları vurguladı, Staj Yeri Destek Programı ve düzenlenen teknik eğitimlerle eğitimdeki açık noktaları ve eksiklikleri gücünün yettiği oranda kapamaya çalıştı. Üniversitelerde düzenlenen etkinliklere destek olmayı, öğrencilerimizle dayanışmayı bir borç bildi. Geçen dönemlerde planlanan ve bugünlerde hayata geçen BMO-Akademi ile Odamız bünyesinde sağlanan eğitimlerin kurumsallaşması hedefine de adım adım yaklaşıyoruz.
Odamız, düzenlediği Bilgisayar Mühendisleri Kurultayları ile mesleğimize ve meslektaşlarımıza özgü biricik etkinliğe imza attı. Meslek alanımıza ilişkin farklı gelişmeleri ve meslektaşlarımızın yaşadığı farklı sorunları masaya yatırdı, kamuoyunun gündemine taşıdı. Buna ek olarak, ilkini geçtiğimiz günlerde Elektrik Mühendisleri Odası ile ortak olarak düzenlendiğimiz “TMMOB Geleceğin Teknolojileri ve Teknoloji Politikaları Sempozyumu” ile hem farklı teknolojilerin mevcut durumu ve geleceği hakkında meslektaşlarımızın bilgilenmesini sağladık, hem de “Kim için, Ne için Teknoloji” sorularına uzmanlarla birlikte yanıtlar aradık. Elektronik yayın olarak hayatını sürdüren BM-Dergi ile bir yandan bu arayışımızı sürdürürken, bunun yanında iş hayatına, teknolojiye ve bizlerin dokunduğu neredeyse hayatın her alanına ilişkin bilgi paylaşımını da sürdürüyoruz.
Bilgisayar Mühendisleri Odası olarak, yeni yaşımızda da meslek alanımıza ilişkin düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesi için, meslektaşlarımızın haklarını alabilmeleri ve mesleklerini layıkıyla yerine getirebilmeleri için çalışmaya devam edeceğiz. Bununla beraber başka bir ülke ve dünya düşünün takipçisi olmayı, teknolojinin toplumu yoksullaştıran, bölen, eşitsizlikleri arttıran ve bütün bunlara karşı susmaya zorlayan değil; birleştiren, eşitleyen, özgürleştiren bir araç olması için mücadele etmeyi de sürdüreceğiz.
Bu yolda da yalnız olmadığımıza, üyelerimizin, meslektaşlarımızın ve dostlarımızın da bizlerle birlikte bu mücadeleye destek olacağına inanıyoruz.
Hep beraber nice nice yıllara.
Birlikte kurduk, birlikte geleceğe taşıyacağız.
Yaşasın Bilgisayar Mühendisleri Odası
Yaşasın TMMOB Örgütlülüğü
