Teknoloji

Mobil Oyun Geliştirme Tecrübeleri ve Dersler

other01Öncelikle şunu söylemek istiyorum; oyun alanına yıllarını vermiş, müthiş işler başarmış bir uzman değilim. Beevolution isimli oyunumuzla uğraştığımız süreçte öğrendiğim şeyleri sizlere aktarmaya çalışacağım.

2013 Haziran ayında 4 arkadaş Aesis Oyun Stüdyosunu kurarak oyun yapmaya karar verdik. Takımımız 2 yazılımcı, 1 görsel artist ve 1 sesçiden oluşmaktadır. Hepimiz çok oyun oynamıştık fakat yazılımcılar olarak oyun nasıl yapılır, oyun yaparken ne kullanılır bilmiyorduk. Aslında oyun yapmak çok da zor değil, zaten hazır engineler var, çok uzun sürmeden hemen ilk oyunumuzu çıkarırız diye düşünmüştük. Tabi evdeki hesap çarşıya uymadı ve öngördüğümüzden daha uzun sürdü. Sonradan öğrendik ki bu aslında bizim değil, bütün yeni başlayanların başına gelen bir olaymış. Bu yüzden de çoğu oyun projesi, geçen zamana bağlı olarak motivasyon kaybıyla bitirilemeyip rafa kaldırılır. Bu yüzden yeni başlayanlara tavsiyem çabuk pes etmemeleri ve başladıkları şey her ne ise, bunun üstüne gitmeleridir.

Diyelim ki hayata geçirmek istediğiniz bir fikriniz var ve kendi kendinize soruyorsunuz; “Nereden başlamam lazım?“ Aslında bu sorunun cevabı çok basit. Elinize kağıt kalem alın ve fikrinizi notlar çıkararak, en azından kağıt üstünde hayata geçirin.

Oyun dizaynındaki önemli ana başlıklar:

  • Hedef kitle belirlemek: Önce kendinize şu soruyu sormalısınız: Bu oyunu kimler oynayacak? Gördüğüm kadarıyla oyun dizayn ederken yapılan en büyük hatalardan biri bu soruya cevap bulmamaktır. Aslında oyun geliştirme sürecinde soracağınız en önemli sorulardan biri budur. Şu an mobil oyunlarda en çok para harcayan kitle 40 yaş üstü kadınlardır. Bu bilgi de aklınızın bir köşesinde bulunsun J

  • Ana mekanikleri belirlemek: Özellikle mobil oyunlarda oyuncuların kafasını karıştırmamanız gerekiyor. Unutmayın mobil oyuncular sizin oyununuzu oynamak için çıldırmayacak. Boş vaktini geçirirken sonsuz seçenek içinden bir oyun seçecek ve  bunu en boş olduğu vakitlerde oynayacak. Kısacası amaç sizin oyununuzu oynamak değil vakit geçirmek olacak. Bu sebeplerden dolayı basit ve eğlenceli mekanikler seçmekte fayda var. Bu seçimde en garanti yollardan birisi daha önce başarılı olmuş dinamiklere kendi yorumunuzu katmaktır. Diğer bir seçenek tamamen “unique” bir mekanik denemektir. Bu oldukça zor bir şeydir. Mobil oyunlarda insanlar “mindless player”dırlar. O kişi özel hayatında ne kadar başarılı olursa olsun, ne kadar zeki olursa olsun, sizin oyununuzu oynarken yeni bir şey öğrenmek istemez, sadece eğlenmek ister.Tabi mobil oyunlarda da öğrenmeyi ve farklılığı seven bir kitle var; fakat bu kitleye ulaşmak cidden zordur. Ana mekaniklerin iyi olup olmadığını test etmenin en güzel yolu, minimum grafik ve sesle bir prototip çıkarıp insanlara denetmektir. Bu noktada insanların ne dediğine değil, ne tepki verdiklerine  dikkat etmeniz sizin yararınıza olacaktır.

  • Konsept belirlemek: Diyelim ki prototipinizi çıkardınız, insanlara oynattınız ve memnun kaldınız. Önünüzdeki iş konsept yaratmak olacaktır. Daha önce belirttiğim kitle belirleme işi tam bu noktada devreye giriyor. Oyunun görselleri ve sesleri mutlaka belli bir kitlenin ilgisini çekmek zorundadır. Bu sayede oyununuz kendini çok güzel bir şekilde pazarlayabilecektir. Bu konuda verebileceğim en güzel örnek, Türkiye için konuşuyorum, araba yarışına doğan/şahin koyup modifiye edilmesini sağlamaktır. Eğer belirli bir kitlenin üstüne giderseniz, her zaman başarı şansınız daha yüksek olacaktır.

  • Storyboard çıkartmak: Oyuncu oyununuzu açtıktan sonraki 5 dakikalık sürede ne yapmasını istiyorsunuz? Bu sorunun cevabı çok önemli. Bu süre zarfında hem oyuncuyu sıkmamanız hem de oyunu öğretmeniz gerekiyor. Unutmayın oyuncunun oyun oynarkenki alışkanlıklarını siz belirlersiniz. Oyununuzu yükleyip silen bir insanı geri döndürmek çok zor bir şeydir. Bu yüzden oyunun ilk dakikalarında oyuncuyu mutlaka oyunda tutmanız gerekiyor. Görsellik ve ses efektleri bu konudaki en büyük silahınızdır, iyi kullanın.

  • Oyundan para kazanmak: Gelelim en önemli konuya. Oyunumuz süper oldu. Herkes acayip keyif alıyor ama bir şekilde para kazanmamız lazım ki yeni oyunlarımızı yapabilelim. Parayı nasıl kazanacağımızı daha oyun dizaynının en başında düşünmemiz gerekiyor. Sonradan yapılan taktikler her zaman çok eğreti durur, bu yüzden modelimizi oyunumuza güzel yedirmemiz gerekiyor böylece göze çok batmaz. Oyundan para kazanmanın farklı yolları vardır. Günümüzde en yaygın olarak kullanılan model “freemium model”dir. Yani oyunu bedavaya oynattırıp oyun içi bir şeyler satmak. Satacağınız şeyler oyun tipinize göre değişkenlik gösterecektir. Ne tarz bir model uygulayacağınıza karar vermek için oyununuza benzeyen başarılı oyunların gelir modellerini incelemenizde fayda vardır.

  • Oyunun pazarlamasını yapmak: Bu konuda iki farklı seçeneğiniz var. Ya pazarlama işini iyi bilen şirketlerle çalışmak ve oyunun gelirinden belli bir yüzde vermek ya da kendi pazarlamanızı kendiniz yapmak. Deneyimlerime göre 1. Şık bizim gibi az bütçeli geliştiriciler için çok daha mantıklı. Düzgün bir yayıncıyla çalışmanın 2 tane çok önemli sebebi var. Birincisi bu şirketler yıllardır bu işlerin içinde olduğu için oyundan gelir eldetme konusunda bizlerden çok daha deneyimliler ve bu deneyim inanın çok önemli. İkincisi ise bu şirketlerin oyununuzun pazarlaması için ayırdığı bütçeyi sizin ayırmanızın imkansız olması. Bu sebeplerden dolayı yayıncı ile çalışmak mantıklıdır. Sonuçta bizim işimiz geliştirmekse onların işi de oyunu yaymaktır. Bu işi asla onlar kadar iyi yapamayız.

Unutmayın bu süreçte hiçbirimiz yalnız değiliz. ODTÜ Teknokent’te ATOM diye bir oluşum var. Teknokent destekli, oyun geliştiriciler için oluşturulmuş bir program. Bu programa dahil olmak için oyun fikrinizle gidip çeşitli elemelerden geçiyorsunuz. Bu elemelerde başarılı olursanız, Teknokent yönetimi size masa ve bilgisayar veriyor. Ama asıl önemli olan şey, burada sizin gibi yeni başlayan geliştiricilerle buluşuyorsunuz. İşi size mentorluk yapmak olan bir kordinatör oluyor ve inanın yeni başlayanlar için çok büyük bir şans. Şu an kordinatör olarak yıllarını bu işlere vermiş olan Elif Buğdaycıoğlu var. Bu konularda öğrenmek istediğiniz herhangi bir şey hakkında bana ya da Elif Hanım’a çekinmeden istediğiniz soruyu sorabilirsiniz, yanıtsız kalmayacağına emin olun.