BMO/TMMOB Mühendislik

Bilgisayar Mühendisliğinde Meslek Etiği Üzerine

Etik kavramı pratik felsefenin ilgi alanlarından birisi olarak söylenmelidir. Zira kabaca etik, gündelik yaşamda karşı karşıya kaldığımız durumlarda takınacağımız tavır ile ilgilidir. Bu bakışla meslek etiği kavramı bir mesleğin icra edilmesi sırasında ortaya çıkabilecek durumlarda meslek sahibinin takınması gereken tavra ilişkindir demek makul bir çıkarım olacaktır. Son kertede bilgisayar mühendisliği için meslek etiği de basitçe bizim ve meslektaşlarımızın meslek hayatında karşılaşacakları durumlara ilişkin takınacakları tavrı tarif eden bir olgu olarak karşımıza çıkar.

Bilgisayar Mühendisliği Meslek Etiği başlığı, ülkemizdeki uygulamaya bakıldığında bugün için hiçbir şeyi referans etmeyen bir boş gösteren olarak karşımızda durmaktadır. Çünkü alan yazın tarandığında karşımıza zamanın gereklerine uygun, derli toplu, yürütmesinin sağlıkla işlediği bir metin, yönetmelik türü düzenleme ya da yayın gelmemektedir. Oysa bilişimin bu denli yaygın ve çeşitli alanlarda kullanımının sürdüğü dünyada, kişisel verilerin etkin olan veya olmayan yöntemlerle toplandığı, korunması gerektiği ve bu yönde bir takım çabaların ortaya çıktığı toplumsal düzende bilgisayar mühendisinin tabi olduğu bir etik kodun gerekliliği açıktır.

Bir mesleğe ilişkin etik yani meslek ahlakı her şeyden önce kişinin kendi vicdanında kabul görmüş, uygulanabilir ve çiğnendiğinde vicdani rahatsızlık oluşturacak nitelikte olmalıdır. Zaten birçok hukukçuya göre toplumu bir düzen içinde tutan dörtlü ayrımın birisi olarak ahlak, din kuralları ve örf-adet ile birlikte hukuk kurallarından ayrılarak yaptırım gücü manevi olan normlar arasında sayılmaktadır. Öte yandan yaptırımı, içinde bulunduğunuz toplumsal yapı tarafından kınanmak olan ve failinde manevi bir vicdan muhasebesi ortaya çıkaran ahlak yani etik, insanın kendine dahi yabancılaştığı böylesi bir dönemde ancak bir hukuk kuralı gibi düzenlendiğinde uygulanabilir alan bulabilmektedir.

Bu ihtiyaç beraberinde bir dizi etik kodun ortaya çıkarılması, zamanın gereklerine göre güncellenmesi ve sürdürülebilir bir ahlak ikliminin meslek alanında zaman içerisinde gerek fiili gerekse de söylem olarak ortaya çıkarılması gereğini doğurmuştur. Dolayısıyla ortak aklın katılımı yoluyla mesleğin her alanını kapsayıcı ancak ifade ediliş yönünden genel ve öz, mesleğimizin doğasına içkin olarak devamlı bir kontrol ve güncelleme mekanizmasına sahip bir yürütmesi olan, anlaşılırlık yönünden açık ve yalın, evrensel ilkeler açısından dünya örnekleri ile türdeş, yerel ihtiyaçlar bakımından da gerekli nitelikleri taşıyan bir dizi etik kodun oluşturulması gereği elzemdir.

Bilişim alanında dünya örneklerine bakıldığında ABD, Kanada, İngiltere, Hindistan, İtalya, Japonya, Yeni Zelenda, Singapur ve Zimbabwe gibi ülkelerin hepsinde meslek etik kodlarının farklı yapılarda ve başlıklarda ortaya konduğunu ancak ortak nokta olarak tüm bu ülkelerin bir kurul, komite veya kurumsal bir yapı yoluyla bunu gerçekleştirdiği görülmektedir. (Dedeoğlu, 2006)

Türkiye’de de Bilişim Mesleği Ahlak İlkeleri başlığı ile 1997 yılında bir çalışmanın yapıldığı bu çalışmada 9 başlıkta 45 madde ile etik bir çerçevenin oluşturularak Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından kamuoyu ile paylaşıldığı söylenebilir. (Töreci, Kuru, 2006)  TBV ayrıca bir çalışma grubu da kurmuş ancak bu belgenin güncelliği ve devamlılığı sağlanamamıştır.

Bugün Türkiye’de bu boşluğu dolduracak çalışmanın yapılması yukarıda da bahsedildiği gibi faydalı olacak tüm paydaşların katılımı, gerekli sosyal disiplinler ile işbirliği ve ciddi bir çalışma ile ortaya konmalıdır. Bu süreç çalıştaylar, kongreler, kurumsal seviyede ikili ve çoklu görüşmeler, meslek kamuoyunun katılımı ile örülmeli ve sürdürülmelidir.

Bu bağlamda bugün mesleğin en görünür olduğu oluşum olarak mesleğe ilişkin bu çalışmayı başlatması gereken kurum ve başat yapı Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO) olarak söylenebilir. BMO gerekli çalışmayı başlatmalı, tarafsızca yürütüleceği çalışma ilişkilerini kurallar seviyesinde kurmalı ve Bilgisayar Mühendisliği Meslek Etiği Belgesi’nin oluşturulmasına ilişkin çalışmayı yürütmelidir. Ayrıca belgenin, gerek oldukça güncellenmesi ve uygulanması ile ilgili çalışmayı da üstlenmelidir. Bu görev, sürdürülebilir bir mühendislik faaliyeti açısından BMO’nun topluma karşı temel görevleri arasındadır.

Tüm bu kurumsal süreçler ve anlayışların dışında ve ötesinde bütün bu çalışma yapılırken ve uygulanırken gözden kaçırılmaması gereken temel bir nokta vardır. Nasıl ki çok iyi dahi olsa bir anayasa metninin kabul görerek normlar hiyerarşisinin en üstünde konumlanıp iyi bir toplum inşa edeceği fikri beyhude ise iyi bir etik çalışması sonucu ortaya çıkacak ürünün de meslek alanında etik bir iklim yaratacağı fikri boşunadır. Dolayısıyla bu çalışma yukarıdan örülürken her bir bilgisayar mühendisi kendisinden başlayarak mesai arkadaşı ile devam edecek şekilde etik bir misyon yüklenmeli, topluma karşı sorumluluğunu unutmadan hareket etmeli ve her fiilinde “Bunu yapabilir miyim” sorusundan çok “Bunu yapmalı mıyım” sorusu ile kendisini sorgulamalıdır. Bu sayede kâğıtlar üzerinde kalmayan gerçek bir ahlak inşa etmiş olabiliriz ve geçimimizi sağlarken toplum yararına da sürdürülebilir işler ortaya koyabiliriz.

Kaynaklar

Dedeoğlu, G., (2006), Bilişim Mesleği Ahlak İlkeleri: Dünyada, Türkiye Bilişim Ansiklopedisi (İç.), İstanbul: Papatya Yayıncılık

Töreci, E., Kuru, S., (2006), Bilişim Mesleği Ahlak İlkeleri: Türkiye’de, Türkiye Bilişim Ansiklopedisi (İç.), İstanbul: Papatya Yayıncılık

Ören, T., Üney, T., Çölkesen. R., (2006), Türkiye Bilişim Ansiklopedisi, (Ed.) İstanbul: Papatya Yayıncılık

Uğur Kocager